ABD Başkanı Donald Trump, Pazartesi günü Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy Jr. ile birlikte Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, parasetamolün (Tylenol’ün etken maddesi) iyi bir şey olmadığını ve yalnızca yüksek ateş durumunda kullanılabileceğini savundu.
Kennedy ise ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) doktorlara uyarı göndereceğini, ilacın güvenlik etiketinde değişiklik yapılacağını ve halk sağlığı kampanyası başlatılacağını açıkladı. Ayrıca Kennedy, FDA’nın, kanser hastalarında kullanılan “Leucovorin” adlı ilacı otizm tedavisi için de onaylayacağını söyledi.
TARTIŞMALAR DİNMİYOR
Bilim dünyası Tylenol ile otizm arasında kesin bir bağ bulunmadığını vurguluyor. Bazı araştırmalar olası risklere işaret etse de sonuçlar henüz kesin değil. İlacın üreticisi Kenvue, BBC’ye yaptığı açıklamada “parasetamolün otizme yol açmadığını, güvenle kullanılabileceğini” söylüyor.
ABD’de kadın doğum uzmanlarının çatı kuruluşu hala Tylenol’ün hamilelikte güvenle kullanılabilen nadir ağrı kesicilerden biri olduğunu vurguladı. Harvard Üniversitesi’nin 2025 tarihli bir incelemesi ise olası risklere dikkat çekiyor.
KARA KUTU’DAKİ PARASETAMOL GERÇEĞİ
Gazeteci Soner Yalçın’ın 2019 yılında yayımlanan kitanı Kara Kutu’da parasetamolün hikayesi ilacın ne kadar tartışmalı bir geçmişe sahip olduğunu ortaya koyuyor. 1883’te keşfedilen ve 1950’de piyasaya sürülen parasetamol bugün Türkiye’de 300’den fazla ilacın içinde bulunuyor. Baş ağrısından gribe, bel ağrısından adet sancısına kadar neredeyse her durumda reçete edilen bu ilaç, aslında bilimsel olarak düşündüğümüz kadar güçlü kanıtlara dayanmıyor.
Avustralya’da 2009’da başlatılan ve 1652 hasta üzerinde yapılan PACE çalışması, bel ağrısında parasetamol ile plasebo arasında hiçbir fark olmadığını gösterdi. İhtiyaç halinde parasetamol kullanan hastalar 17 günde, plasebo alanlar ise 16 günde iyileşti. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı 2019’da sadece yüksek dozlarda reçete şartı getirerek ilacın kullanılmasını sürdürdü. Yani hâlâ etkili sayılıyor. Kitap bu noktada çarpıcı bir cümleyle konuyu özetliyor: “Bel ağrılarında ilk tercih olarak tavsiye edilen ‘Parasetamol’ hiçbir ciddi klinik araştırmaya dayanmıyordu!”
İlacın en bilinen markası Tylenol ise ABD tarihine damga vuran bir skandalla anılıyor. 1982’de Chicago’da yedi kişinin ölümüne yol açan siyanürlü Tylenol vakası, ülkede paniğe neden oldu. İlk kurban 12 yaşındaki Mary Kellerman’dı. Yapılan otopsi siyanür zehirlenmesini ortaya çıkardı. Aynı gün içinde bir ailenin üç ferdinin de Tylenol aldıktan sonra ölmesiyle tablo büyüdü. İlaç şişelerinin içine siyanür doldurulduğu açıklandı. Katil ya da katiller hiçbir zaman bulunamadı. Johnson & Johnson piyasadan 31 milyon kutu ilacı toplattı, ardından ürün yeniden satışa sunuldu ve birkaç yıl içinde eski pazar payına kavuştu. Kara Kutu’nun ifadesiyle “İlaç şişesinde siyanür vardı! Ama kimsenin aklına ‘hatalı üretim’ gelmedi…”
Parasetamolün güvenliğine dair kuşkular bununla sınırlı değil. İspanya’da 20 binden fazla çocuk üzerinde yapılan araştırma, düzenli parasetamol kullananlarda astım riskinin beş kat arttığını gösterdi. Araştırmacılar, ilacın kan ve akciğerlerde antioksidan glutatyonu azalttığını ve dokulara zarar verdiğini savundu. Raporun sonuçları şu cümleyle özetlendi: “Ayda bir kere parasetamol kullanan çocuklarda bile astım riski yüzde 70 artıyordu.”
Tüm bu şüphelere rağmen ilaç devleri ve sağlık otoriteleri parasetamolü piyasadan kaldırmadı. Kara Kutu, FDA’nın ve diğer kurumların çoğu zaman yerli ilaç şirketlerine tolerans gösterdiğini, rakip küresel firmaları ise sert biçimde cezalandırdığını örneklerle anlatıyor. ABD’de Novartis’e verilen cezalar, Trump’ın avukatına ödenen milyonlarca dolarlık danışmanlık ücretleri, sektörün çelişkilerini gözler önüne seriyor.
OTİZM ARAŞTIRMALARI SÜRÜYOR
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) verilerine göre 2020’de 8 yaşındaki çocuklar arasında otizm oranı %2,77’ye ulaştı. Uzmanlar artışın büyük ölçüde farkındalığın yükselmesi ve tanı kriterlerinin genişlemesiyle ilgili olduğunu belirtiyor.
Trump ise otizm vakalarındaki artışı “korkunç bir kriz” olarak nitelendirirken, Kennedy daha önce de bilimsel olarak çürütülmüş aşı-otizm iddialarını gündeme getirmişti.