Havaların soğuması ve kış mevsiminin yaklaşması, yeni bir düzene geçişin de habercisi. Soğuk havalarla birlikte viral enfeksiyonlar artarken, damarlarda büzüşme ve kan basıncında da artış yaşanıyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Selen Yurdakul, kış öncesi hasta olmamak ve kalp sağlığını korumak için bazı tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti. Hava soğurken vücut ısısının da azaldığını belirten Yurdakul, “Vücut ısısındaki ani değişimler kalp krizini tetikleyebilir. Bu mevsimde tek kat yerine birkaç kat kıyafet giyilmesi daha doğru olur. Gerektiğinde dış ortamdaki ısıya göre kıyafetlerinizi çıkarıp tekrar giyebilmeniz öneriliyor. Giydiğiniz kıyafetler vücut ısınızı koruyan giysiler olmalı” dedi.

Seda Yurdakul
Tansiyon hastalarının soğuk havalarda sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Yurdakul, “Soğuk hava kalp damarlarında büzüşmeye neden olduğu için tansiyon yükselebiliyor. Ani tansiyon yükselmelerinde en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekiyor. Dilaltı kullanan hastaların mutlaka ilaçlarını alması gerekiyor” diye konuştu. Mevsim geçişlerinde tansiyon düşmelerinin de gözlendiğini vurgulayan Yurdakul, “Baş dönmesi, mide bulantısı, halsizlikolduysa ve o sırada bakılan tansiyon değeri normale göre çok düşükse, hemen düz bir yere uzanıp ayaklarınız yukarı kaldırılmalı ve bir süre bu şekilde yatarak beklemelisiniz” diye konuştu. Yurdakul, mevsim değişikliklerinde tansiyon ilaçlarının yeniden ayarlanması gerektiğini söyledi.
Soğuk havaların beslenme düzenini etkilediğini de anlatan Yurdakul, sofralarda yüksek kalorili besinlere daha fazla yer verildiğini belirterek, özellikle sonbaharda kilo artışlarına dikkat çekti. Kilo alırken, kan şekeri ve tansiyonun da yükseldiğini vurgulayan Yurdakul sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum da kalp krizi olasılığını ve kalp yetersizliği riskini artırıyor. Bu aylarda zeytinyağlı, az kalorili, liften zengin, şeker ve tatlı ürünlerinin mümkünse, pastane ürünlerinin ise kesinlikle olmadığı, meyve ve sebzenin bol bulunduğu ve kırmızı et yerine daha sıklıkla balıkların yendiği Akdeniz tipi beslenme tarzının uygulanması gerekiyor. Sonbaharda terleme ve belirgin su kaybı olmadığı su tüketimi de azalıyor. Susuzluk ritim bozukluğu ve böbrek yetmezliğine yol açabiliyor.”
Sonbaharda enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığının arttığını söyleyen Yurdakul, “Solunum yolu ve akciğer enfeksiyonları kalp hastalıklarını tetikliyor. Kalbi en çok etkileyen hastalıklar viral enfeksiyonlar oluyor. Bu nedenle korunmak için grip ve zatürre aşıları yaptırılmalı. Havaların soğumasıyla birlikte daha çok kapalı yerlerde bulunduğumuz için el hijyeni ve maske takmaya daha fazla özen göstermek gerekiyor. Her yıl en geç Kasım ayında grip aşısı, 5 yılda bir kez de zatürre aşısı öneriyoruz” değerlendirmesi yaptı.
Sigara kullanımının kalp sağlığına olumsuz etkisini vurgulayan Yurdakul, “Soğuk hava kalp damarlarını büzüştürürken, sigara ise damar sertliği, kan basıncı artışı, oksijen yetersizliği gibi etkilerle riski katlar. Kalp sağlığı için sigarayı bırakmalı, pasif içicilikten de kaçınmalısınız” tavsiyesinde bulundu.