Balık yağını bırakmanız için 1 neden: Bu etki düşündüğünüzden yaygın

Balık Yağı Takviyeleri ve Kalp Sağlığı: Yeni Bilimsel Bulgular

Balık yağı takviyeleri, kalp sağlığı için Omega-3, iltihapla savaşan mucize yağlar… Tüm bu tanımlar size tanıdık geliyorsa, yeni bilimsel bulgular sizi şaşırtabilir.

İngiltere’nin Bristol Üniversitesi’nde yapılan kapsamlı bir araştırma, Omega-3 yağ asitlerinin düşünüldüğü kadar “tek yönlü faydalı” olmadığını ortaya koydu. Üstelik bazı kişilerde tam tersi bir etki yaratabiliyor: iltihabı artırmak.

İyi Bilinen Bir Dosttu Ama Yanılttı

Omega-3 uzun süredir iltihapla mücadelede öne çıkarılsa da, bu yeni çalışma farklı bir tablo çiziyor.

Bilim insanları, kandaki Omega-3 seviyeleri yükseldikçe, bazı iltihap belirteçlerinde de artış gözlemlendiğini söylüyor. Yani vücudun verdiği tepki kişiden kişiye değişebiliyor.

3 Neslin İzini Sürdü

Araştırma az buz bir veriyle yapılmadı. “Avon Ebeveynler ve Çocuklar Uzunlamasına Çalışması” kapsamında, 1990’ların başında doğan bireylerin yanı sıra ebeveynleri, kardeşleri ve çocuklarının sağlık bilgileri de analiz edildi.

Ayrıca, yüz binlerce kişinin yer aldığı UK Biobank veri tabanı da çalışmaya dahil edildi.

Önemli Olan Omega-3’ün Omega 6 İle Arasındaki Denge

Uzmanlara göre kritik nokta, Omega-3’ün miktarından çok vücutta Omega-6 ile nasıl bir denge kurduğu.

Aşırı Omega-6 tüketiminin, Omega-3’ün etkilerini bastırabileceği ve iltihap seviyelerini artırabileceği belirtiliyor. Yani yağ asitlerinin birbirinden bağımsız değil, birbirini tamamlayacak şekilde tüketilmesi gerekiyor.

Araştırmacılar bu gözlemleri sadece istatistiksel değil, genetik düzeyde de incelemek istedi. Bu yüzden Mendel rastgeleleştirme adı verilen bir analiz yöntemini kullandılar. Amaç: Omega-3 ile iltihap belirteçleri arasında gerçekten bir neden-sonuç ilişkisi var mı, yoksa bu sadece bir tesadüf mü?

Bedende Farklı Çalışıyor

Bilim insanları, bu bulgulara rağmen Omega-3 takviyesinin tamamen bırakılmasını önermiyor.

Ancak şu uyarıyı net şekilde yapıyorlar:

“Omega-3 vücutta sanıldığından çok daha karmaşık etkiler yaratabiliyor. Etkisi dozaja, kişinin genetik yapısına ve genel sağlık durumuna göre değişebilir.”

Sağlıklı Diye Herkes İçin Aynı Sonuç Yok

Bu araştırma, yaygın olarak “sağlıklı” kabul edilen gıda takviyelerinin her bireyde aynı etkiyi göstermediğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Uzmanlar, beslenme ve takviye konularında tek tip yaklaşımların yerine, kişiye özel ve dengeli kararlar alınması gerektiğini özellikle vurguluyor.

Related Posts

72 yaşında hâlâ ince ve enerjik! Brigitte Macron spor hocası da kullanmıyor: 1 alışkanlığı yetiyor!

72 yaşında ama hâlâ enerjik, zarif ve dikkat çekici… Fransa’nın First Lady’si Brigitte Macron, yaşına meydan okuyan görünümüyle hem ülkesinde hem de dünyada ilgi odağı olmaya devam ediyor. Peki sırrı ne?

Bayram sofralarında sağlıklı kalmanın ipuçları

Kurban Bayramı’nda artan et ve tatlı tüketimi, kalp, diyabet ve böbrek hastaları ile yaşlılar için sağlık riskleri oluşturduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Ceren Kaplan, bayram keyfini çıkarırken sağlığı korumanın püf noktalarını anlattı.

Üroloji ve Androloji uzmanı uyardı: Sağlıklı vücut sağlıklı cinsellik demektir; dengeli diyet testosteron düzeyini etkilet!

İşte cinsel sağlığa katkı sunan besinler

1500 bilim insanı Antalya’da kongrede buluştu

Antalya’da bu yıl 1500 bilim insanının katılımıyla 4’üncü düzenlenen “Ulusal Dahiliye Kongresi”nde yapay zekadan kronik rahatsızlıklara kadar birçok önemli konu ele alınıyor. Dahiliye Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Seyit Uyar: “Yapay zeka çok hızlı ilerliyor. Bugün biz de artık yapay zekayı kullanıyoruz, kendimizi bunun dışında tutamayız. Klinikte karar verirken, hastalara yaklaşırken de çok kolay ulaşılabilir, güzel sonuçlar veriyor. Kongrede bunu da önemsedik” açıklamasında bulundu.

Türk Dermatoloji Derneği 37 ilde ücretsiz deri taraması yapacak

Türk Dermatoloji Derneği (TDD), cilt kanserinin erken tespiti için 37 il ve 71 merkezde ücretsiz deri taraması yapacak.

Develer kanser için gizli silah mı? Tümöre nokta atışı: ‘Hörgüç değil antikor’

Uzun bacakları, hörgüçleri ve çöl dayanıklılıklarıyla tanıdığımız develer, şimdi yepyeni bir rolle gündemde: Kanserle savaşın gizli kahramanı. Bilim insanları, bu hayvanların vücutlarında bulunan ‘nanobody’ adlı minik antikorların, erken teşhisten hedefe yönelik tedaviye kadar pek çok alanda çığır açabileceğini düşünüyor. Peki bir çöl hayvanı, insan sağlığını kurtarmakta nasıl bu kadar etkili olabilir?